Aralık 2017 Adana

Evsahibi

Bülent Paksoy

Katılanlar:

Cem Akbay
Erhan Altunel
Mehmet Arda
Ömer Beşkardeş
Bilge Cankorel
Mehmet Ceritoğlu
Ahmet Çullu
Ali Erengül
Nesim Esinli
Münip Gümrükçüoğlu
Rüştü İzmen
Ara İzmitli
Zeki Karakimseli
Mete Nayman
Sertan Özan
Ahmet Özbek
Tomruk Özden
Murat Sağmanlı
Ahmet Suberk
Ahmet Tarhan
Mehmet Türkel

Fotoğraf ve videolar

Bülent Paksoy arkadaşımız, '65li ve '66lı tüm arkadaşlarını Adana'ya kültür soslu (arkeoloji müzesi) kebap ziyafetine davet etti. Davetine icabet eden 21 arkadaşına 5 Aralık 2017'de, unutamayacakları bir gün yaşattı. Zarif eşi Gülru ile birlikte, inceliklerle dolu bir program uyguladılar. Programın ana başlıkları (ayrıntılar için vakanüvis ve virüslerimizi bekliyoruz):

Sertan'ın organizatörlüğünü üstlendiği programın ilk halinde, toplu olarak sabah 11'de Adana'ya varılacak ve önce müze ziyareti yapılacaktı. Ancak, katılım yüksek olunca o saatlerdeki uçaklarda yer kalmadı ve bir bölüm davetli zorunlu olarak saat 9'da Adana'ya vasıl oldu. Paksoylar derhal programı esneterek, erken gelen arkadaşlarına evlerini açtılar ve onlara bir kahvaltı ziyafeti çektiler.  İkinci grup, votka içmek üzere ilk gruba katıldı. Arkeoloji müzesine otobüsle gidildi. Müze, müdür Nedim beyin rehberliğinde gezildi. Bazı arkadaşların giderek artan homurtuları üzerine, gezi yarıda kesilip kebapçıya hızla transfer olundu. Nefis kebap sonrası otobüsle, Çukurova Üniversitesi'ni de kapsayan, geniş bir şehir turu yapıldı. Artık ikram bağımlısı olan ahaliyi daha fazla yoksun bırakmamak için muazzam manzaralı Cafe Sütiş'te tatlı-çay servisini takiben havaalanına sağ salim teslim edildi.

Toplantının, son ana kadar hassasiyetle gizli tutulan sürprizi, ta Amerika'dan bu gezi için gelen ve bizleri sevindiren Ahmet Suberk idi. (Aslında, Münip de ABD'den, hem de ayağının tozuyla, gelmişti ama PRcısının sessiz kalması nedeniyle, hak ettiği tezahüratı alamadı.) İzmir ve Foça'dan katılan Ahmet Tarhan ve Mehmet Türkel de, gelenlerin çoğunluğunu oluşturan İstanbul takımını sevindirdi.


Gezi Notları

Selamlar,

Biliyorsunuz vakavirüslüğü bırakmış idim. Ancak nerede ise tüm Adana yolcuları beni arayıp yazmamı istediler. Ev sahibinin duygularını incitmek istemediklerini ve gerçekleri ancak benim yazabileceğimi söylediler. Onları kırmak istemedim.

 Arkadaşlar, Adana dönüşü İzmir konusu gündemde ama ben Adana seyahatinin tekrarlanması görüşündeyim. Bunun iki sebebi var.

- İzmir’de hayatım tehlikede olabilir.

- Adana seyahatinde önemli eksikler gördüm. Bunların telafisi için Bülent kardeşime şans tanımalıyız.

İzmir konusu:

Adana’da antikacı Ahmet Tarhan ile epey sohbet ettik. Biliyorsunuz eşi Sevinç kardeşimiz dizlerinden ciddi bir ameliyat geçirdi. Çok şükür iyi imiş. Ancak ben ameliyattan önce Tarhan’a tamirat için bu kadar masraf edeceğine yeni bir hanım almasının daha feasible olabileceğini söylemiştim. O da bana, antika sevdiğini ve tamirat parasını önemsemediğini anlatmış idi. Antikacı lakabı bu yüzdendir. Yememiş içmemiş bunları Sevinç kardeşime anlatmış ve yazılarımı göstermiş. Sevinç de bu sebeple beni pek seviyormuş!!! Şimdi gel de İzmir’e git. Benim için hayati tehlike söz konusu. ÜSTÜN kardeşim beni koruma sözü verir mi acep. Üstün’cüğüm beni korumayı kabul ederse bütün yıl ona bulaşmayacağıma söz veriyorum. Tabii Sevinç kardeşim kendini bana müteşekkir olarak da görebilir. Neticede kanatsız bir melek olan eşinin gerçek güvenirliğini bir kere daha görmüş oldu. Antikacı bu konuya bir açıklık getirse keşke.

Bir de Kara Mehmet konusu var. Biliyorsunuz kendisi büyüklük konusunda pek övünür. Meğer hiç böyle değilmiş. İzmir’den bir hanım arkadaşım (Sezen Aksu’dan mülhem adı bende saklı) bana bu videoyu yolladı. Kara Mehmet de beni tehdit eder oldu. Yani bu klip Kara Mehmet’ten ilham alınarak çekilmiş meğer.

Haydi ÜSTÜN kardeş beni koru, yoksa işim zor!!!! Unutma ki vakavirüssüz İzmir seyahati eksik olur.

 Adana konusu:

Adana ziyareti dönüşü  5 aralık whatsapp'taki Adana grubu yazıları beni ziyadesi ile şaşırttı. Bu yazıları okuyunca her halde Bülent kardeşim bazı kişileri çaktırmadan farklı ağırladı diye düşündüm. O ne yıkama yağlama öyle. Millet yağcılık yarışına girmiş. Bence önemli eksikler vardı. Bunları belirtmeli ki önümüzdeki ziyaret mükemmel olsun.

Her şeyden önce Adana misafirperverliğini ikiye ayırmak lazım:

- Gülru’nun misafirperverliği: kelimenin tam anlamı ile süper idi. Not: 5,5/5 Gördüğünüz gibi sadece filmlere not vermiyorum. Çocukken bir defa yediğim ve tadını bugüne kadar asla unutamadığım ağaç kavunu reçelini tekrar tatmak fırsatım oldu. Meğerse o meyveye kebbet denir ve reçel meyvenin kabuğundan yapılır, içi yenmez imiş (kaynak: ahlak polisi Nesim). Yıllardım aradığım ve sonunda Adana’da bulduğum bir lezzet. 5,5 not o sebepten diğerleri gibi yıkama yağlama değil.

- Bülent’in misafirperverliği: doğrusu sükutu hayale uğradım. Not: 2,5/5; o da eski günlerin hatırına. Bir de, kendisine işim düştü, Allah var, ilgilendi. Bir kere karşılayanlar arasında escort yoktu. Hani anlayamadım diyelim, Zafer kardeşimden mülhem Ford Escort araç bile yoktu. Daha sonra yemekte pekin ördeği ile suşinin yokluğu hissedildi. Herkes bunu hatırlattı ama ne gam, Bülent umursamadı bile. Müze ziyareti anlamsızdı. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı sözünü hiç işitmemiş herhalde Bülent kardeşim. Müze gezisinin vakit öldürmek için düzenlendiğini düşünüyorum.

Çok daha önemlisi, Adana, pavyonları ile ünlüdür. Bu konu nerede ise tüm arkadaşlarca dile getirildi. To add insult to injury Bülent şu açıklamayı yaptı. Efendim fi tarihinde görevi biten bir rotary başkanı veda toplantısını bir pavyonda yapmış ve tüm davetliler birer iskemle boş kalacak şekilde oturtulmuş. Sonra boşluklar cici hanımlarla doldurulmuş. Sonra bazı aşklar yaşanmış ve bazı yuvalar sarsılmış vs vs. Bir kere bir ilişki böyle bir sebepten sarsılacaksa zaten o ilişki bitmiş demektir, herkes kurtulur. Bence Bülent kardeşimiz bu saçma düşünceleri kafasından atıp bir dahaki ziyaretimizde bu hatasını telafi etmeli. Hatta tüm davetliler oturtulurken hem sağı hem solu boş bırakılıp oralara biri Türk diğeri kuzeyli olmak üzere iki bayan oturtulmalı. İşte misafirperverlik böyle olur.

Adana’lı Paksoy’ların şanına da bu yakışır doğrusu. Bülent kardeşim bir dahaki ziyaretimizde daha özenli olursa söz kendisine 5,5/5 not vereceğim.

Herkese selam

Sadık vakavirüsünüz

Rüştü


Filiz toplantıları