Mayıs 2017

Toplantı Notları

Selamlar,

Salı günü Filiz’de 13 kişiydik. Selçuk, Zafer, Özbek, Vardar, Cem, Ömer hoca, Arda, Cerit, Zeki, Afgan prensi, ekselans, ve ÜSTÜN. Sertan telefonla katıldı. Bendeniz hariç herkes çok eğlendi. Ben çok mutsuz oldum çünkü ÜSTÜN beni vekillikten herkesin içinde azletti. Neymiş efendim performansım düşükmüş, kendisine hiçbir şey ayarlayamamışım. Anlaşılan 13 sayısı bana uğursuz geldi. Arkadaşlar, iftiradır, bühtandır. Performansı düşük olan ÜSTÜN kardeşimdir. Gelin önce ÜSTÜN ile Macron’u mukayese edelim:

ÜSTÜN: lisede iken kendinden sadece 2 yaş büyük bir kızla beraber olmuş, daha sonraları yavaş yavaş arkeolojik eser kaçakçılığına terfi etmiş.

Macron: lisede iken kendinden 24 yaş büyük, evli ve 3 çocuklu öğretmenini götürmüş. Kısacası, arkeolojik eser kaçakçısı böyle olur.

Değerli okuyucularım, benim performansım konusunda bazı tereddütleriniz olabilir. Sabredin başka bilgiler ve deliller sunacağım.

Bunun dışında, Ömer hoca yanımda oturdu ama ağzını açıp bir kelam etmedi. Adam benim ÜSTÜN’lük kompleksimi tedavi yerine kompleksimle kafa buluyor.

Özbek’in kız arkadaşının evine hırsız girmiş, herkese alarm tavsiye etti.

Şaşılacak bir şey: politika ve futbol konuşulmadı. Ben gene de Kılıçdaroğlu’nu yedirmedim.

Cerit nihayet benim vakanüvis yerine vakavirüs kelimesini kullanmamın bir espri olduğunu anlayabildi. Ne diyeyim, bu yaşta bu zeka akıllara seza.

Arda hoca, ders esnasında Tarzi soyadının Afgan kökenli talebelerinde nasıl saygı uyandırdığını anlattı. Afgan prensini görecektiniz: kasım kasım kasıldı.

Ekselans'ı dinlemek her zaman ki gibi bir zevk ve eğitici idi. Afganistan ve Pakistan maceralarını anlattı. Bu arada dünyada Endonezya’dan sonra en büyük Müslüman nüfusun Hindistan’da olduğunu öğrendik. Bu günlük bu kadar.

Sadık vakavirüsünüz
Rüştü


Filiz toplantıları