Şubat 2017

Katılanlar:

Erhan Altunel
Mehmet Arda
Barış Arkayın
Bilge Cankorel
Selçuk Erden
Nabi Eren
Ali Erengül
Münip Gümrükçüoğlu
Rüştü İzmen
Zeki Karakimseli
Mustafa Mengü
Vefa Ocak
Zafer Olgaç
Sertan Özan
Üstün Sanver
Ahmet Tarhan
Mahmut Tarzi
Ömer Tunçer
Ali Vardar

Toplantı Notları

Selamlar,

Bugün Filiz’de takriben 20 kişi idik. Her zamanki gibi bol mavra ile geçti. Günün yıldızları Ahmet Tarhan ve Mustafa Mengü idi. Bir de, her daim yıldız ÜSTÜN.

Biliyorsunuz Tarhan’ın eşi ağır ve zahmetli bir diz ameliyatı geçirdi. Tarhan bunun sıkıntılarını anlatırken bir münasebetsiz arkadaş (yetersiz kan sulandırıcıdan ötürü kimdi hatırlayamıyorum, ÜSTÜN olabilir) ‘yeni bir karı al daha ucuza gelir’ demez mi. Tarhan anında ret cevabı verdi ve kendisinin antikacı olduğunu beyan etti. Ben lafa girdim ve ÜSTÜN’ün alanına girip aşırı rekabet yaratmadıkça bu zevkini olumlu karşılayacağımı beyan ettim. Mengü lafa karıştı ve onun sevdiği yaş grubunu öğrenmiş olduk. Sonuçlar:

ÜSTÜN 90+ arkeolojik ve tarihi eserler
Tarhan 70 civarı antika eserler
Mengü 47-52 eskimeye yüz tutmuş eserler
Rüştü 38-42 ideal yaştaki eserler
Çıtırcı beyler 18-25 malum sebeplerden isim veremiyorum

 

Mengü ayda 1500 TL elektrik parası veriyormuş ısınmak için. Sebebini sorduğumda evde donla dolaştığını öğrenmiş olduk. Maazallah donsuz dolaşma merakı olaydı ne fatura öderdi acaba.

Beni en çok futbol muhabbetinin azlığı şaşırttı. Hadi Beşiktaş’lı Nesim yoktu, anladık. Sertan ve diğer Fener’li arkadaşlar niye suskundu anlayamıyorum. Zeki fener kavurma isteyerek onları bastırdı.

Ekselans ÜSTÜN’e alma ÜSTÜN’e alınma deyip durdu. Bunun ÜSTÜN’le alakasını sorunca benim ÜSTÜN’lük kompleksi gene gündeme geldi. Ömer hoca ile yan yana oturuyordum belki kelam eder diye ümitlendim. Ama nafile bekledim, ağzını açmadı. Bu arada Ekselans'a bazı sorular sordum, son derece politik cevaplar verdi. Hani onun hakkında hep diyorlar ‘İstanbul’da oturup Kabil’de büyük elçilik yaptı’ diye. Bu, doğru olmayabilir. Böyle tecrübeler oturarak kazanılmaz. Ekselans'a iftira atılıyor galiba.

Barış ve ÜSTÜN televizyondan şikayet ettiler. Her açtıklarında müstakbel başkanımız arz-ı endam ediyormuş. Referandum en çok konuşulan konu idi. Sertan bir sürü broşür getirdi. ÜSTÜN, Zeki ve bazı arkadaşlar dağıtmak üzere aldılar. Ya da evlerinde tuvalet kağıdı bitmiş olabilir.

Bana oyum soruldu. Tabi ki evet! dedim. Sebebi çok basit! ÜSTÜN ne derse tersi doğrudur. Tüm arkadaşlar benim fikrimi değiştirmeye çalıştı ama sonunda ben herkesi evet! çi yaptım. Nasıl mı başardım? Çok basit! Tüm arkadaşlara "elinizi vicdanınıza koyup cevaplayın" dedim: "Evet diyen mi Hayır diyen mi kadınlardan hoşlanırsınız?" Herkes "Evet" dedi. Hele Tarhan "Evet evet oh my god evet evet evet" diyenlerden hoşlanırmış. Bu nasıl antikacı anlayamadım.

Sonuç: benim hayır demem için ÜSTÜN evet demeli. Malum tersi doğrudur.

Bu arada Vefa saat 15 sularında kahve içmeye geldi. Ben de ona Kılıçdaroğlu’nu yedirmeyeceğimi tekrar hatırlattım.

Ali Vardar bayağı grip masanın ucuna oturdu sesi çıkmadı.

Zafer hepten Türkiye aşığı olmuş.

Selçuk 14.30 sularında teşrif etti. Onunla çok konuşma fırsatım olmadı.

Nabi vakanüvislik görevini bana devretmek istiyor. Ben devir olmaz birlikte yapalım farklı açılardan yaklaşıyoruz konuya cevabını verdim. Sertan vakanüvislikteki başarımı kutladı ve beni bu Cuma günü (Mart 3) öğle yemeğine Filiz’e davet etti. Herkesi bekleriz. Gelemezseniz 15 gün sonra görüşmek üzere sağlıcakla kalın.

Rüştü

Diyalog

Ben de seninkine bakayım.

Hımm, fena değilmiş.


Filiz toplantıları