RALF ARDİTTİ

50 yıllık yaşamı nasıl anlatacağım? En iyisi 7’şer yıllık (malum 7 verimli yıldan sonra 7 kıtlık olurmuş) dönemlere  ayırarak 49 – 50’yi yakalamak.

1966 – 1972: Eğitimin devamı ve Londra faslı – ’65 güzde Robert Kolej Yüksek Okulu’na mühendis olarak yazıldım. Niyetim inşaat okumaktı. İlk yaz Eminönü Ticaret Sarayı şantiyesinde stajda kalasların üzerinden bir binadan diğerine geçerken başımın döndüğünü (vertigo) hissettim. Bu gidişle "bugün 4, yarın 40 kat derken ben yere çakılırım". Sophomore’dan sonra Makine bölümüne geçtim. Ne de olsa yere yakın, başıma iş gelmez. Junior yazında Avusturya’nın Graz kenti yakınlarında Voitsberg Güç Santraline IAESTE stajına atandım. İlk gün beni 85 metrelik soğutma kulelerine çıkardılar. Vertigo devreye girdi ve gerçekten platforma çakıldım ve dondum. Güç bela asansörle indirdiler. Bu olaya rağmen Makine’yi bitirebildim.

1969 – 70 - The City University, Graduate Business Centre (2000’lerde Cass Business School oldu) Londra’dan M.Sc Administrative Sciences diploması aldım. Kenti sevdim ve çalışma izni alarak 1972 baharına kadar pazarlamacı olarak görev yaptım. Ayni yıl babamın kalp krizi sonrası Türkiye’ye döndüm.

1973 – 1979: Askerlik, ilk iş ve Nadia – Memlekete döndük ama askerliği beklemeye mecburuz. Biraz Kapalıçarşı İç Bedesten’de lületaşı pipo satan bir dükkanda tezgahtar, biraz Ali Osman Sönmez (Bursa), biraz da Burla Biraderler derken ’73 güzde askere alınma ‘mutluluğunu’ yaşadım. Tüm renk körleri gibi ben de Halıcıoğlu Levazım yedek subay okulundan ... mezun oldum ve "özel kura" ile Genelkurmay’a.

Sen misin Arditti adıyla en üst kuruma tayin edilen? "Sakıncalı".  "Gönderin Etimesgut Zırhlı Tümeni’ne". 12 Eylül 1980’in koskoca beyni Tümgeneral Haydar Saltık dahi durduramadı bu emri. Tümen’de Hizmet Bölüğüne verdiler genç makineciyi, 11 adet artezyen kuyudan sorumlu olarak. Marshall yardımından tesadüfen depoda bulduğum Willys Jeep’e takılan  kaynak makinesi sayesinde boru çatlak patlaklarına süratle müdahale edince, Cip Asteğmen’e zimmetlendi ve Ankara’nın en mobil yedek subayı oluverdi.

1975’te terhisin ardından Bremar Ticaret A.Ş. (Teddy Danon, tanıyan?)  hem ticaret, hem finansmanı…

Ara verelim: Nadia ile tanıştık 1977 Şubatında. Haziran’da nişan. 1978 Nisan Cenevre’de düğün (kayınpeder Isacco Cavaliero oralıydı).

1980 – 1986:  Philip’in doğumu, kendi firmam, Livia geliyor – Temmuz ‘80’de oğlumuz Philip doğdu. Masrafların artacağı belli olunca Fima’yı kurmaya karar verdim. Güzel işler yaptık, paralar kazandık, daha sonraları kaybetmeye yetecek kadar oluştu. 1985’te şimdi oturduğumuz Ulus Çamlıtepe Sitesine taşındık. 1986’de kızımız oldu: Livia.

 1987 – 1993: DigiFiter’i kurduk,  Continent Hipermarketlerini Türkiye’ye getirdik - Turgut Özal ve reformları beni heyecanlandırıyordu. Ülkenin açılmasıyla birlikte yeni alanlar gelişti. Niyetim gıda perakendeciliğine yaklaşmaktı. Elektronik teraziyle başladık. Önemli bir Japon firması ile ortak dağıtım şirketi kurduk (DigiFiter) ve pazar birinciliğine oynadık.   

Gönlümde yatan bir diğer iş de uluslararası perakendecilik şirketlerini yatırım yapmaya yöneltmekti. Gide gele Fransa’nın en büyük holdinglerinden birini (Promodes) ikna ettim. Doğuş Grubu ile hipermarket şirketi (Continent) kurduk. Ben de devlerin ayakları arasında ezilme riski yaşadım % 1’lik hisse ile. Fransızlar 3 mağaza açtıktan sonra Carrefour ile, dünya çapında, birleşmeye karar verdiler. Bize de ayrılmak kaldı.

1994 – 2000: Yazılar ve kitap - Şalom Gazetesinde köşe yazılarıyla başladım. Tadını aldıktan sonra Açıl Ufkum Açıl’ı yayımladım 1994’te. İddia: Bankalar tasarruf sahiplerine küresel finans enstrümanlarını tanıtırlarsa İstanbul, bölgesel çapta "Özel Bankacılık Merkezi" olabilir. İddia pek tutmadı, kitap da az sattı ama ilk kez yazdığımdan para kazandım. 

2001 – 2007: Vakıf çalışmaları,  TOG – 2002’de Toplum Gönüllüleri Vakfı’nı kurduk, "Gençleri Güçlendirme" ilkesiyle. Projelerimizden biri de ‘Rehberlik’ idi: Genç üniversiteliler (özellikle taşradan gelenler) ile yetişkinleri eşleştiren ve arkadaş olmalarını sağlayan bir sistem. Gençlere yaradığından fazla ‘büyükler’e fayda ve mutluluk verdi. Halen devam eder.

TOG kapsamında 25-30 ili gezdim, yerleşkeleri ziyaret ettik, yerel örgütlerimizle tanıştık ve karşılıklı hedef ve umut aşıladık. Hayatımın en güzel günlerinden bazılarıydı.

2008 – 2014: Kozlu Köyüne taşınıyoruz ve emeklilik başlangıcı. Arada işler azaldı – 2007’den itibaren Assos yöresine daha sık gitmeye başladık. Sonuçta Midilli’yi gören bir yere hoş bir ev yaptık. Yazın çoğunu orada geçiriyoruz, kışın da ayda bir köydeyiz. Kentten uzaklaştık, dağ yürüyüşlerine başladık, kendi sebze-meyvemizi yetiştiriyoruz. Ailedeki heykeltıraş için müthiş ilham kaynağı.

Şirkette ise işler azalmaya yüz tuttu. Yönetimi tamamen kontrolüme aldım ve küçültme başlattım (2010).

Bu durum spor hayatıma yaradı. 40 yıldır Belgrad Ormanı ve Boğaz’da koşardım fakat yarışlara katılmaya ancak geçen yıl karar verdim. Antalya, Bozcaada, Büyükada …yaş kategorimde ilerleme var. 

Aile kısmı: Nadia 25 yıldır bronz heykel çalışıyor, Philip Londra’da aktörlükte gelişme sağladı, Livia Paris’te tiyatro kumpanyası kurdu. Memnunlar!

Tüm bu 50 yıllık süreçte Robert’in katkıları mı? Sorgulama, merak etme, arkadaşlık dayanışması, dünyayı tanıma… Esaslı okulmuş!

Ralf Arditti – Kozlu Köyü – Ocak 2015.


Okul sonrası
Öğrenciler