Cem Akbay
Hayat dediğimiz ne ki….
Çarçabuk geçiyor. Geçsin….. geçen yıllar acısıyla tatlısıyla benim hayatımdı ..
geçsin…
İşte mezuniyetten sonra geçen elli yıl. Her şey sorumluluk almakla başladı ve böylede gidecek gittiği yere kadar….. sağlık olsun.
Aile kurmak ve devamı için çalışıp kazanmaktı sorumluluklar. Oğlum Umur'a güzel bir hayat vermekti.
O yılların şartlarında baba mesleği gıda ve tekstil sektörlerinde çabalamalar. Ne kadar uğraşsanız da yetmişli yılların ortaları seksenli yılların devamı özel sektörün sıkıntılı dönemleri. Her şey karmakarışık.
Derken baba kaybı ile
üzerinize gelen büyük aile yükü.
Değişime inanırım ve de yaparım. Seksenlerin ortalarında her zaman hayal ettiğim sağlık sektörüne tüm cesaretimle ve karşıma çıkan fırsatlarla adım attım. Şimdi hiç de pişman değilim bir marka yarattığımızdan.
Değişim demişken bu sadece işimde değil eşimde ve tuttuğum futbol takımımda da oldu. Bir beyaz sayfa ile başlayan yeni hayatımın on sekizinci yılında sağlıklı mutlu ve huzurluyum. (Teşekkürler Selma).
Üç seneye yaklaştı dede-baba ünvanını almam. Hayatta herhalde güzel duyguymuş dede olmak. Şimdi oğlum ve torunumla birlikte tadını çıkarıyorum. Mia ile başlayan taze bir hayat, yurt dışında yaşasalar bile, bizi yılda 3-4 kez oraya çekiyor.
Bu da işta bizim güzelliklerimiz. Umarım böyle sürer daha da büyür ailemiz.
